Ceza Hukuku

Ceza Hukuku

Tarihte bilinen ilk hukuk Sümerler tarafından tasarlanıp hayata geçirilmiştir. O günden bu yana her ülke kendi doğruları çerçevesinde bu hukuku ele alıp değişiklikler yapmış ve kamu düzenini sağlamak için kullanmaya başlamıştır. Babil devletinin en eski hukuk kuralları ve bu günlerin yol göstericisi olan da bilindiği gibi Hammurabi Kanunlarıdır. Kamu hukukunun ceza ve suç içeren kavramlarını belirleyen ve inceleyen dalı ise ceza hukukudur. Ceza ve suç kanunlarla belirlenen karşılığı olduğu zaman ancak işlevsellik kazanır. Ceza hukuku ceza özel ve ceza genel olarak iki bölümde incelenebilir. Genel ceza hukuku dendiği zaman akla genel hükümler, suç teşkil eden maddi ve manevi kavramların tanımı, suçu ortadan kaldıran etkenler, suç azaltıcı veya ortadan kaldırmaya yarayan unsurlar gelmelidir. Özel ceza hukuku dendiği zaman ise ülke kanunları çerçevesinde suç kapsamına giren etkenler, bunların bir birleri ile olan etkileşimleri, suçu ortadan kaldıran temel nedenler akla gelmelidir.

Suç Unsurları
  • Kanuni Unsur.
  • Maddi Unsur.
  • Hukuka Aykırılık Unsuru.
  • Manevi Unsur.
Ceza Hukukunun Temel Prensipleri

Bu durumda karşımıza iki ana ilke çıkıyor, biri suçun ve cezanın kanuni açıdan uygun olması ve bu iki unsurda kusurluluk olması.

  •  Suç Ve Cezanın Yasal Sayılması

İşlenen suçların karşılığı olan cezanın yasalarla belirlenmiş olmasıdır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 2.maddesi 1.fıkrasında bu temel özellik yer almaktadır. Yani kanunun açık olarak suç saymadığı bir konuda hiç kimse yargılanıp da ceza alamaz ve suçlu sayılamaz demektir. Delillere dayanmayan ve kanunda yeri olmayan bir sebepten ötürü kimse suçlu ilan edilip ceza alamaz. Ancak kanunlarla belirlenmiş olan kurallar çerçevesinde suç teşkil eden fiilleri işleyenler hakkında cezai işlem yapılabilir. Bir de suçu işlediğiniz tarihte o fiil yasalarla suç kapsamında değilse ve zaman geçtikten sonra o fiilin yasal olarak suç olduğu ve kanunlarla belirlenmesi kabul edilirse de size geçmişe dönük olarak ceza verilemez. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 2.maddesi 3.fıkrası gereğince verilen hükümlerde kıyaslama yapılamaz.

  • Suç ve Cezada Kusurluluk İlkesi

Ceza hukukuna göre kusur demek yasal olarak suç sayılan bir fiili bilerek ve isteyerek işlemektir. Yani suçlunun yani hukuk dilinde failin ceza alması için o fiili bilerek, kendi iradesi ile isteyerek yapmış olması gerekir. Ve bu kural gereğince cezayı olacak olan ancak failin kendisidir, bir başkası bu suç için yargılanamaz ve ceza alamaz. Bu ilke de yine 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 20. Maddesi 1.fıkrasında belirtilmiştir. Cezada sorumluluk kişiseldir, hiç kimse başkasının işlediği bir suç yüzünden yargı karşısına çıkarılamaz, sorumlu tutulamaz.

Sıkça Sorulanlar
Ceza Davası Nasıl Açılır?

Hukuk davalarında olduğu gibi (boşanma davası, miras, icra vb.) adliyeye kendiliğinizden gidip bir ceza davası açamazsınız. Öncelikli olarak yapacağınız tek şey, bulunduğunuz yer Cumhuriyet Başsavcılığına bir şikayette veya suç duyurusunda bulunmak olacaktır. Mağduriyetiniz için yapacağınız şey budur. Sonrasında ilgili makamlar sizin talebinizi değerlendireceklerdir. İlgili savcının bir takım yeterliliklere göre bir değerlendirme yapıp bir iddianame düzenlemesiyle beraber de davanız açılacaktır.

Şüpheli ve Sanık Nedir?

Şüpheli, suç şüphesi altında olan kişiye soruşturma aşamasının başlamasıyla verilen addır. Savcının iddianame düzenlemesiyle birlikte duruşma tarihi verilir yani duruşmalar başlamış olur ve kişi artık sanık durumuna geçer.

Ceza Davamda İlk Duruşma Nasıl Geçer?

Bir ceza yargılamasında ilk duruşmada önce sanığın savunması alınır ve mağdurun şikayeti dinlenir. Kişiler kendilerini bir avukatla temsil ediyorlarsa avukatları dinlenir. Ağır Ceza Mahkemesi ise mahkeme başkanı, üye hakimler ve savcı olayı aydınlatabilmek için taraflara soru sorabilir.

Bize Danış
Hizmet Teklif Formu

    Whatsapp
    TUNÇ & ULUSOY HUKUK
    TUNÇ & ULUSOY HUKUK
    Merhaba Bize Lütfen Mesaj Gönderiniz
    Mesajlarınız Mesai Saatlerinde Cevaplanacaktır.